Uzmanlar, çocuklara gaye kavramını öğretmenin, onlara sağlıklı bir ömür rehberi sunmanın temel adımı olduğunu belirtiyor. Pekala, hedef kavramını çocuklarımıza nasıl aşılayabiliriz?
Amacın örnekle öğretilmesi
Çocuklara emel öğretmenin en tesirli yolu, yalnızca onlara ne yapmaları gerektiğini söylemek değil, bu emeli kendi hayatımızda göstermektir. Çocuklar gözlemci birer varlıklardır ve onları en çok etkileyen şey, söylediklerimiz değil, yaptıklarımızdır.
Bir ebeveyn olarak sevdiğimiz şeyleri tutkuyla yaparak onlara maksat dolu bir hayatın nasıl olduğunu gösterebiliriz. Çocuklarımız, bizim ömür şeklimizden etkilenerek kendi tutkularını keşfetme cüretini bulurlar. Bu, onların da içsel bir motivasyon ve mana duygusu geliştirmelerine yardımcı olur.
Kendi tecrübelerini keşfetmelerine müsaade vermek
Amaç öğretmenin öteki bir yolu da, çocukların kendi tecrübeleriyle öğrenmelerine imkan tanımaktır. Deneyimsel öğrenme, çocuklara kendi yanılgılarından ders çıkarmaları ve başarıyı keşfetmeleri için özgür bir alan sunar.
Onlara “doğru”yu öğretmek yerine, kendi seyahatlerini yapmalarını sağlayarak emellerini bulmalarını teşvik edebiliriz. Bu süreçte başarısızlık, öğrenmenin doğal bir modülüdür ve onlara başarısızlık dehşetiyle değil, güçlü bir motivasyonla yaklaşmalarını öğretir.
Kendi maksatlarını belirlemeleri için alan tanımak
Çocuklarımızın keyifli bir hayat sürebilmeleri için kendi gayelerini ve maksatlarını keşfetmeleri kritik kıymete sahiptir. Onlara, yalnızca bizlerin belirlediği yolları değil, kendi içsel rehberliklerini takip etmeleri için özgürlük tanımalıyız. Bir çocuk, yalnızca anne ve babasının söylediklerine nazaran değil, kendi tecrübeleriyle şekillendirdiği bir ömür maksadına sahip olduğunda daha güçlü ve özgüvenli olacaktır. Bu süreç, onlara pahalı bir hayat dersi sunar: “Kendi yolunu bulmak, her şeyin başıdır.”
Çocuklarımıza keyifli bir hayat sunmanın anahtarı, onlara ne yapmaları gerektiğini söylemek yerine, onlara bunu nasıl bulacaklarını öğretmektir. Emelin yalnızca anlatılacak bir kavram değil, yaşanarak öğrenilecek bir tecrübe olduğunu unutmamalıyız.
Ebeveyn olarak misyonumuz, çocuklarımızın bu süreci keşfetmeleri için onlara rehberlik etmek, lakin tıpkı vakitte özgür bırakmaktır. Onların hayatlarına istikamet verme değil, onlara taraf bulmaları için alan tanıma sorumluluğumuz var.
